BEYNE DARBE VURUYOR! Pirinç Tanesindeki Zehir, Balıktaki Cıva Tuzakları… Özellikle Bu Balıklara Dikkat! Vücutta Birikiyor, Yıllar Sonra Etkisini Gösteriyor! Ağır Metaller…

Haberin DevamıHaberin Devamı

Gözle göremiyoruz, farkında bile olmadan içimize çekiyoruz… Ağır metaller… Bazıları yaşam için elzem: Demir, çinko, bakır, mangan. Ama fazlası düşmana dönüşüyor. Arsenik, kadmiyum, kurşun, cıva gibi diğerleri ise hiç affetmiyor. Nefesimizden, suyumuzdan, yemeğimizden, hatta ev eşyalarımızdan içimize giriyorlar. Ve çoğu zaman hiçbir belirti vermeden vücudumuzda birikiyor, yıllar sonra etkilerini gösteriyor.

Ülkemizde endüstriyel tesislerin metal arıtımı 2000’li yıllarda regülasyona bağlansa da, birçok bölgede hâlâ ağır metal maruziyeti çok yüksek. Bunun sonuçlarıysa sinsi ve kalıcı: – Kronik yorgunluk – Kas ve eklem ağrıları – Sindirim problemleri – Uyku bozukluğu, sinirlilik – Bağışıklık sisteminde zayıflama Bu belirtilerle baş edemiyorsanız, ağır metal testlerini hekiminizle konuşmanın zamanı gelmiş olabilir.

Pestisitler, madenler, volkanlar… Arsenik her yerde. Pirinçte, balıkta, suda. ABD’de yapılan analizlerde birçok market pirincinde arsenik ve kadmiyum düzeyleri yüksek çıktı. İklim krizi bu durumu daha da kötüleştiriyor: Karbondioksit arttıkça, pirinçteki arsenik miktarı da artıyor. Çin’deki araştırmalar bu durumun 19 milyon ek kanser vakasına yol açabileceğini gösteriyor.

Kurşunun hikâyesi, modern çağın kara lekelerinden biri. 1970’li ve 80’li yıllara kadar kullanılan kurşunlu benzin, tüm şehirleri sistematik biçimde kirletti. Ancak en trajik örnek, 2014’te ABD’nin Michigan eyaletindeki Flint şehrinde yaşandı. Tasarruf amacıyla şehrin su kaynağı değiştirildi ve Flint Nehri’nden gelen su, gerekli korozyon önleyici işlemler yapılmadan kurşunlu borulardan geçirilerek hanelere ulaştırıldı. Sonuç: 140 binden fazla kişi kurşunlu suya maruz kaldı. Aylar boyunca halk suyun renginden, kokusundan ve tadından şikâyet etti; cilt döküntülerini bile suya bağladı. Ekim 2014’te General Motors, suyun makine parçalarına zarar verdiğini fark ederek kendi tesisini şehir şebekesinden ayırdı. Buna rağmen yetkililer geç tepki verdi. Gerçekler ise, bağımsız araştırmacılar ve cesur bir çocuk doktorunun çabasıyla ortaya çıktı: Bazı evlerde suyun kurşun seviyesi, yasal sınırın 70 katına ulaşmıştı. Çocukların kanındaki kurşun oranları da ciddi biçimde yükselmişti. Bu seviyeler, beyin hasarı, öğrenme güçlüğü ve davranış bozuklukları anlamına geliyordu. Bilim dünyası bugün açıkça söylüyor: Çocuklar için güvenli kurşun dozu yoktur. Her doz fazladır. Aylar sonra federal acil durum ilan edildi ve şehir eski su kaynağına döndü. Ancak hasar kalıcıydı. Üstelik kurşun sadece çocukları değil, yetişkinleri de etkiliyor: Yüksek tansiyon, kalp ve böbrek hastalıkları ile doğurganlıkta azalma, uzun vadeli etkiler arasında.

İçmek yetmez, yanında bulunmak bile yeter. Sigara dumanı kadmiyum içerir. Boyalar, piller ve kirli topraklarda yetişen sebzeler de aynı şekilde. Kadmiyum; Böbrek yetmezliği, KOAH, Kalp-damar hastalıkları, Kanserle ilişkilidir. Ve ne yazık ki, bugün için kesin bir tedavisi yok. Ancak umut var: Bazı probiyotik mikroorganizmaların kadmiyumun etkilerini azalttığı gösterildi.

Deniz ürünleri sağlıklı mı? Evet, ama… Büyük balıklarda cıva tehlikesi var. – Köpekbalığı, kılıç balığı, ton balığı, uskumru: FDA bu türleri hamile kadınlar ve çocuklar için riskli sınıfa koyuyor. Neden? Biyoakümülasyon ve biyomagnifikasyon yüzünden. Atıklar planktonda birikiyor, Küçük balık planktonu, büyük balık küçük balığı yedikçe, civa zincirleme şekilde birikir. TÜRKİYE’DEKİ RİSKLİ TÜRLER Araştırmalar Türkiye denizlerinde de benzer tabloyu gösteriyor. Özellikle: – Kılıç balığı – Ton balığı – Lüfer – Palamut – Dip balıkları: Barbun, mercan, kefal Özellikle endüstri ve atık bölgelere yakın olanlar yüksek civa içeriyor. Hamileler, emziren annele ve küçük çocuklar özellikle dikkat etmeli. Bu gruplar yüksek civa içeren balıklardan uzak durmalı. Güvenli alternatifler: Hamsi, sardalya, istavrit, mezgit, kalkan.

– Kobalt: Fazlası kalp ve sinir sistemine zarar verir. – Bakır: DNA’ya ve mitokondrilere zarar verebilir. – Çinko: Bağışıklık için gereklidir ama fazlası Alzheimer, Parkinson gibi hastalıklarla ilişkilendirilir. AĞIR METALLER BEYİNE DARBE VURUYOR ABD’de yapılan yeni bir çalışmada, idrarda yüksek düzeyde arsenik, kadmiyum, kurşun ve kobalt bulunan bireylerde demans riski daha yüksek bulundu. Özellikle Alzheimer ile ilişkilendirilen APOE4 genini taşıyanlarda bu bağ çok daha güçlüydü. ÇÖZÜM BİZDE -Sigara içmeyin, dumanına maruz kalmayın. – Günlük yoğurt, kefir, ayran gibi probiyotikler tüketin, antioksidan içeriği yüksek beslenin. -Büyük balıkları sınırlayın. – Evlerinizde kurşun boru varsa kontrol ettirin. – İçme suyunu filtreleyin. – Organik ürünleri tercih edin. – Düzenli check-up ve ağır metal testleri yaptırın. Kurşunlu benzin yasağının IQ seviyelerini nasıl artırdığını unutmayalım. Doğru politika, doğru farkındalık, temiz gelecek. SON SÖZ Ağır metaller görünmez olabilir ama etkileri çok gerçek. Soframızda, soluduğumuz havada, içtiğimiz suda olabilirler. Bu savaşın tek yolu onları fark etmektir. Görünmez düşmanlarla savaşın yolu, onları görmekten geçer.
Haber Kaynak : CNNTURK.COM
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”