Mert Aydın yazdı: Yeni sezona hazırlar mı? Osimhen – Icardi ikilisi Nobel getirir!
Türkiye Ligi’nde birçok maçta iki golcüyü oynatmak takım dinamiğini bozmayabilir. Ancak Şampiyonlar Ligi’nde saha içi dengesi o kadar önemli ki… Eğer Okan Buruk, buna çare bulursa, kendi seçeceği herhangi bir dalda Nobel ödülüne bile aday gösterilebilir.
Haberin Devamı
Türkiye Ligi tarihinde çok büyük dünya yıldızlarının transferini gördük. Futbolumuz henüz çamurla karışık yarı çim sahalardan yeşile kavuşmaya başlamışken, Schumacher ve Pfaff gibi sokaktaki herhangi bir Avrupalı’nın tanıyabileceği adamlar geldi ülkeye. Hagi’den Anelka’ya, Guti’den Nani’ye, Quaresma’dan Alex’e, Sneijder’den Pepe’ye, Roberto Carlos’tan Jardel’e, Van Persie’den Simao’ya kimler kimler geldi geçti. Kulüplerin harcama kabiliyetleri arttıkça (doğal ve yapay şekilde) ikna edilebilen oyuncu seviyesi yükseldi. Ne var ki, Anelka ve Sneijder örneklerindeki ara dönemi yakalama becerisi dışında genelde bu yıldızların piyasasındaki düşüş yardımcı oldu transferlere.
Belki de yeni sezona girerken Galatasaray camiasındaki mutluluk sadece arka arkaya gelen 3 şampiyonluktan ileri gelmiyor. Ama bu 3 şampiyonluğun tetiklediği Osimhen transferinden gelen bir özgüven patlamasının ürettiği bir mutluluk. Geçen sezon başındaki kiralama süreci Sneijder meselesine benziyor. İşin içinde yine Antonio Conte’nin olması da cabası.
Haberin Devamı
Ancak en iyimser Galatasaray taraftarı bile bu yaz (hatta yaygın görüş geçtiğimiz kış gideceği yönündeydi) Osimhen transferinin gerçekleşme ihtimalini yüksek görmüyordu. Konuşulan paraların büyüklüğünü düşünürsek umutsuzluğun kaynağını anlayabiliriz. Galatasaray’ın oyuncuyu ikna etmesinin avantajına özellikle Premier Lig ekiplerinin ilgisizliği eklenince Suudi Arabistan sermayesinin haşmeti Osimhen’in futbol aşkına yenik düştü.
Şimdi Galatasaray camiası, dünyanın en etkili santrforlarından birini almanın zevkini çıkarıyor. Diğer taraftan zaten Okan Buruk’un sistemine alışmış, ligimizin dengelerini bilen bir oyuncu var. Geçen sezona, “Victor Osimhen sezonu” damgasını vurmak ne kadar anlaşılabilir bir şeyse, bu kez de aynı performansı beklemek anlaşılır bir durum. Osimhen’in Taş Devri’ndeki Bam Bam misali fiziksel gücü ve tabii ki destansı adanmışlığı o kadar önemli ki günümüz futbolunda.
Arıza çıkaracak mı?
Galatasaray’da teknik kadronun asıl düşünmesi gereken konu, takımın aynı zamanda Mauro Icardi’ye sahip olması. Büyük bir golcüden ve taraftarın sevgilisinden bahsediyoruz. Geçen sezon yaşadığı büyük sakatlık, Okan Buruk’un tatsız seçimler yapmasına engel olmuştu. Şimdi bu ikiliyi birlikte oynatabilecek mi? Oynatamazsa mesela Icardi tüm güleryüzüne rağmen arıza çıkaracak mı?
Haberin Devamı
Türkiye Ligi’nde birçok maçta ikiliyi oynatmak takım dinamiğini bozmayabilir. Ancak Şampiyonlar Ligi’nde saha içi dengesi o kadar önemli ki! Elde Sara, Barış Alper, Sane ve Yunus varken, Icardi-Osimhen ikilisiyle oynamak dışarıdan zor görünüyor. Eğer Okan Buruk, buna çare bulursa, kendi seçeceği herhangi bir dalda Nobel ödülüne bile aday gösterilebilir.
Özgüven patlaması
Bu sezon şu ana gelinen noktada Galatasaray özgüven patlaması yaşıyor. Bunun olumlu yansıması ancak eksiklerin tamamlanmasıyla olur. Avrupa’da geçen yıldan daha dinamik, oyunun iki tarafını daha iyi oynayan bir takıma ihtiyaç var. Sağdan, soldan saldıran ama oyunun kontrolünü kaybetmeyen bir takım ortaya çıkarmak istiyor Okan Buruk.
Haberin Devamıİlginizi Çekebilir
Galatasaray’da Victor Osimhen ve Leroy Sane para bastı!
Galatasaray, Jakobs’u TFF’ye bildirdi
Galatasaray’da Davinson Sanchez’den yönetime şart!
Şunu unutmamak gerekir. Bu sezon lig şampiyonluğu kadar Şampiyonlar Ligi’nde tur da hedefleniyor. Arka arkaya gelen şampiyonluklara rağmen geçtiğimiz sezonlarda yaşanan erken Avrupa vedaları tekrarlanırsa Okan Buruk açısından eleştiri oklarıyla uğraşmak zorlaşır.
Galatasaray, sezona net bir şekilde favori olarak başlıyor. Eylüle kadar yapacağı transferler, Şampiyonlar Ligi macerası, Icardi-Osimhen zenginliğini nasıl kullanacakları ve kaleci tercihi bunu sürdürüp sürdüremeyeceklerini gösterecek. Kimse artık, “Ama Fenerbahçe’yi geçtik” sloganıyla tatmin olmayacaktır.
Sara, Avrupa’da başa bela olur
Orta saha için İlkay’dan Hakan’a çok isim konuşuldu. Torreira gibi bir enerji santrali varken, ortalığı derleyip toparlayacak bir beyne ihtiyaç var. Sara daha önde oynamayı seviyor. Okan Buruk, bunu yapmayı da deneyebilir. Ama iyi bir regista her şeyi değiştirebilir. Lemina ve Torreira özgürleşir. Böyle bir transfer, hocanın açıklamaları yön değiştirme amacıyla yapılmıyorsa ilk düşünülen sınıflamasına girmiyor. Sara’nın bu bölgede uyum sağlayamaması tekrar altını çizelim ligden çok Avrupa’da başa bela olur.
Haberin Devamı
Galatasaray’ın özellikle sağ kanadıyla ilgili bek arayışında olması normal. Geçen sezon ortasında beyaz atlı prens zannedilerek alınan Frankowski bildiğiniz kurbağa çıktı. Yerine bu hücum takımına uyacak biri gerekiyor. Sallai orada da yedek olarak imdada yetişir ama Şampiyonlar Ligi başka bir seviye.
Savunmanın ortasında bile Abdülkerim ve Sanchez’in şık ve faydalı ortaklığının yeni alternatiflerle gerçek bir holdinge dönüşmesi gerek. Cuesta faciası hala akıllarda. O bölgeye yapılacak yanlış ekleme, beklenmedik anlarda beklenmedik yaralar açabilir.
Yine Okan Buruk’un Lazio sonrası açıklamalardan anladığımız bu konuda arayış sürüyor. Çünkü Şampiyonlar Ligi’nde bir sakatlığın, bir eksiğin nelere mal olabileceğini biliyoruz.
Evladiyelik kaleci aramıyorlar
Kaleci meselesi önemli… O yüzden de Galatasaray işi bilerek yavaştan alıyor. Tabii ki konuşulan isimlerden anlaşılan, Muslera gibi evladiyelik değil, Galatasaray’ın kısa vadede Avrupa’daki hedeflerini karşılayacak bir isme bakılıyor.
Şunu söyleyelim. Bahsedilen kalecilerin hepsi çok iyi. Ama Muslera’nın geride bıraktığı miras sadece kalecilik yeteneklerinden ibaret değil. Bundan sonra tarihin en iyi kalecileri sıraya geçip her hafta Galatasaray kalesini korusalar bir taraftar çıkıp, “Muslera olsa yemezdi” diyebilir.
Şu aralar, “Günay oynasın” sözlerini çok okur ve duyar olduk. Lider karakteri ve basit hatalardan uzak kaleciliğiyle takdir edilen bir oyuncu. Doğru ama Şampiyonlar Ligi seviyesinde çevrilmezi çeviren kaleci gerekiyor. Günay’ın şu andaki rolü doğru. As kaleci sakatlandığında size, “Eyvah” dedirtmeyecek biri arkada beklemeli. Günay, bu kişi. Son Lazio maçı, onun adına iyi geçmedi. Maç sonrasında Okan Buruk’un, “Önceliğimiz kaleci” sözleri önemli. Ama görünen o ki ligin ilk maçında büyük bir sürpriz olmazsa kalede Günay olacak.
Leroy Sane can yakacak
Sane ile ilgili konuşan çok. Manchester City ve Bayern’de yıllarca oynamış bir Alman milli oyuncuyu yetenekli ama büyük takımlarda olmamış bir Zaha ile karşılaştırmak çok acayip. Büyük takımlar, bu tip futbolcuları idare edebilmelidir. Bu seviyede hiçbir futbolcu, “Boynu bükük Küçük Emrah” karakterinde değildir. Onları alırken egolarını da alırsınız.
Oyun zekası yüksek, dripling ve doğru koşu yetenekleri olan bir dünya yıldızının getirilerini ön plana çıkarmak durumundadır teknik adam. Sane’nin varlığı hem kanatta hem de gerekirse forvet arkasında Buruk’un elini rahatlatacaktır. Skora katkı yapabilen kanat forvet herkesin rüyası. Belki babası Süleyman, Türkiye’de oynayamadı ama oğlu Leroy can yakacak. Şampiyonlar Ligi seviyesinde bu çapta bir oyuncuya sahip olmanın faydalarını görecek Galatasaray.
Barış Alper ve Yunus, bu rekabet içinde daha fazla rotasyona girebilir. Geçtiğimiz dönemde sağladıkları verimi yine ortaya koymaları gerekecek. Özellikle Şampiyonlar Ligi maçlarındaki performansları, belki de olası Avrupa transferlerinin yolunu açacak. Dedik ya, skor üretici kanat forvet gibisi yoktur. Mertens sonrası, onun yokluğunu aratmamak bu grubun birinci görevi olacak.
Haber Kaynak : MILLIYET.COM.TR
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”
